Satınalma Ödülü, 2022.
Nazım Hikmet Kategorisi- 4 Numaralı Alan Gülhane Parkı
Müellifler: Esra Sert, Gülşah Aykaç, Özgür Ceren Can, Kübra Usta Asan, İlayda Soyupak, Zülfüye Yıldız, Serkan Atak, Eda Kesim, Tevfik Deniz Ertürk, Zeynep Çiğdem Çınar
Proje Açıklama Metninden:
Gülhane Parkı’nda 4 nolu proje alanında park ziyaretçilerinin karşısına çıkan kamusal sanat yapıtı, Nazım Hikmet’in 1949 tarihli “Ellerinize ve Yalana Dair” isimli şiirinden ilhamla tasarlanmıştır. Her şeyin, herkesin yalan söylediği bir dünyada gerçekleri yine ellerimizin ve emeğin söyleyeceğine dair değişmeyen bir inançla “ellerimize” odaklanılmış, başka başka eller ve bu ellerin başka başka halleri anlatılmak istenmiştir.
Nazım Hikmet; tüm insanlığın evrensel şairi olarak, gelecek güzel günleri paylaşmak ve sevincimize ortak olmak amacıyla ellerimize uzanır. Kimi zaman acımıza ortak olup ellerimizi kendi avuçlarının arasına alır, kimi zaman ise onları sımsıkı tutarak bir adım daha atmamızı sağlayacak gücü vermek ister. En nihayetinde ise, mesafe ve ayrım gözetmeksizin başka insanlarla ellerimizi birleştirmek için aracı olur. Bu zamansız şair; ellerin titreyeceği, ellerin birbirinden korkacağı, ellerin kararsız kalacağı, ellerin birbirinden uzaklaşacağı günlerin geleceğini bildiğinden, ellerimize öyle bir sorumluluk yükler ki, artık ellerimizle düşünür, ellerimizle görür ve ellerimizle isyan ederiz. Bu bütünlüğü bozmak isteyen ellere karşı kenetlenmiş ellerimiz hem kendi kaderini sımsıkı tutacak hem de üretmeye devam edecektir. İşte Nazım Hikmet’in anlattığı bu gerçek, ellerimize ve yalana dair söylenmiş, başka ellere muhtaç ellerimize bir hatırlatmadır.
“Denize dönmek istiyorum!"
Yapıt yarattığı tüm estetik deneyim olanaklarının yanı sıra kente bir su döngüsü ritüeli önerir. Ritüel önerisi kültürümüzün yaygın unsurlarından gidenin ardından su dökmek ve toprağa yeni ekilmiş bir tohuma can suyu vermek ritüellerinin farklı biçimde yorumlanmasıyla ortaya çıkar. Kavuşmaya, yaşam sevincine ve umuda yöneltir. Yapıtı deneyimleyen kişi Gülhane Parkı boyunca Sarayburnu’na doğru ilerleyerek denize uzanıp, Boğaz’ın serin sularından alarak yapıta taşır, taşınan sular ritüel için hazırlanmış oyuğa-yarığa bırakılır. Yapıt oluşturduğu ritüelle, Nazım Hikmet ve İstanbul arasında yaşanacak simgesel kavuşma anlarının sanatçının hayatı boyunca memleketine ve İstanbul’a duyduğu özlemin kolektif bir paylaşımı olabileceğini ileri sürer. Ellerimiz umutla Nazım’ın hatırasına uzanır. “Sularda batan bir ışık gibi sularda sönmek isteyen” Nazım, nihayet denizine döner..
Yarışma Paftası
Yarışma Paftasından Detay
コメント